01 Kasım 2024 Cuma
VELAYETİN KALDIRILMASI
Velayetin Kaldırılması Davası;
Reşit olmayan çocuk üzerindeki velayet hakı ana ve babaya ait olup yasal sebep olmadan ana ve babadan bu hak alınamaz.
Velayetin kaldırılması TMK madde 349’da düzenlenmiş olup bu hüküme göre;
“Velâyete sahip ana veya babanın yeniden evlenmesi, velâyetin kaldırılmasını gerektirmez. Ancak, çocuğun menfaati gerektirdiğinde velâyet sahibi değiştirilebileceği gibi, durum ve koşullara göre velâyet kaldırılarak çocuğa vasi de atanabilir.” Velayetin kaldırılması kararı aile mahkemeleri tarafından çocuğun üstün yararı gözterilerek haklı bir neden olması durumunda verilir.
Velayetin Kaldırılması Sebepleri;
Velayetin kaldırılması sebebleri Türk Medeni Kanunu’nun 348. Madde hükmünde detaylıca açıklanmıştır. Buna göre;
“Çocuğun korunmasına ilişkin diğer önlemlerden sonuç alınamaz ya da bu önlemlerin yetersiz olacağı önceden anlaşılırsa, hâkim aşağıdaki hâllerde velâyetin kaldırılmasına karar verir:
1. (01.07.2005 tarihli ve 5378 sayılı Kanunun 38. maddesi ile değişik) Ana ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, “ … ” I, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerden biriyle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi.
2. Ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklaması.
Velâyet ana ve babanın her ikisinden kaldırılırsa çocuğa bir vasi atanır.
Kararda aksi belirtilmedikçe, velâyetin kaldırılması mevcut ve doğacak bütün çocukları kapsar.”
Velayetin kaldırılması davasında hakimin takdir yetkisi bulunmamaktadır. Buna göre yukarıdaki sebeplerin varlığı halinde hakim velayetin kaldırılmasına karar vermelidir. Konuya ilişkin yargıtay kararında ise
“… Küçük Ece 25.3.1997 doğumlu olup anne ve babasının boşanması sonucu yaşının küçüklüğü nedeniyle velayeti annesine verilmiştir. Babası “Atipik Psikoz” tanısıyla Medeni Kanunun 355. maddesi uyarınca 7.3.2000 tarihinde vesayet altına alınmıştır. Tüm dosya kapsamından özellikle hazırlık evrakındaki davalı ile Abdullah Y.’in ifadelerinden; davalı ile Abdullah isimli evli ve çocuklu şahsın 1999 yılından beri evlilik dışı birlikte yaşadıkları anlaşılmaktadır. Küçük Ece İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanlığına bağlı poliklinikte tetkik ve takibinin yapıldığı dönemde görüşmeyi yapan doktora annesinin birlikte yaşadığı şahsın kendisine karşı uygunsuz davranışlarını anlatmıştır.
Uzman doktorların 13.6.2002 tarihli raporlarında da; (Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Ruh Sağlığı Hastalıkları Anabilim Dalına ait) çocuğun bireysel psikiyatrik değerlendirilmesinde istismara ait ifadesinin olduğu 8 ay önceki psikiyatrik değerlendirme ve tanının önem kazandığı ifade edilmiştir. Toplanan delillerle; velayeti elinde bulunduran annenin çocuğa karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsakladığı, olayda velayetin kaldırılması koşullarının gerçekleştiği … anlaşılmaktadır. Davalı anneden velayetin kaldırılarak çocuğa vasi tayini için ihbarda bulunulması gerekirken yazılı şekilde davanın reddi doğru değildir. …”Denmektedir.
Velayetin kaldırılması davasında görevli mahkeme Aile Mahkemesi olup, aile mahkemelerinin olmadığı yerlerde ise görevli mahkeme Aile Mahkemesi sıfatıyla bakan Asliye Hukuk Mahkemeleridir.
Velayetin kaldırılması davasında genel yetki koşulu geçerli olduğundan davalının yerleşim yeri mahkemesi yetkili mahkemedir. Ancak velayetin kaldırılması davası çekişmesiz yargı işlerinden biri olduğu için davacının yerleşim yeri mahkemesinde de dava açılması mümkündür.